Çocukken kar topu oynamak bir başkaydı, belki saflığı simgelediği için olsa gerek, belkide yaşlanma belirtisi niye geldi aklıma bilmiyorum ama , ne olursa olsun beraber dönelim istermisiniz o günlere?
FARKLI BAKIŞ
18 Ocak 2012 Çarşamba
8 Ocak 2012 Pazar
KÖPEK ÇANAĞINDAN SU İÇERKEN KULLANIR DİLİNİ, SEN NE İÇİN KULLANIRSIN?
Bu akşam yine kurtlar uluyor, gece ansızın inecekler sanki köye
Bir köpeğim var gözü kara, öyle cesur benim için bir sürü kurda efe
25 Aralık 2011 Pazar
NEFSİ TERBİYE YERİNE, NEDEN NEFSE KÖLE?
Hüznün sonunda Merhamet
Sabrın sonunda Metanet
Dik duruşun sonunda Şahsiyet
Adaletin sonunda Hakkaniyet
Ömrün sonunda Ahiret inancı olması gerekli iken,
12 Aralık 2011 Pazartesi
DOĞUM GÜNÜ HEDİYEN BİR FİNCAN KAHVE OLSUN
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır acıda, tatlıda olsa kalpleri birleştirir bir anlamda.
Her içilen kahvede o dostluk tekrar tazelenir ilk günkü gibi lezzeti kıvamında.
Bizde bir kahvenin ardından söz kestik kırk yıldan fazlası olsun beraber yaşamımızda.
İyiki doğmuşsun hayat arkadaşım, nice yıllarda içelim kahvemizi yine aynı damak tadında.
Kahvenin köpüğü bol olsa, piştiği ateşi kor olsa, içindeki şekeri tam olsa, sıcaklığı ayarında olsa, gümüş tepside sunulsa, fincanın kulpu altın olsa, sensiz içildikten sonra, bana zehirdir aslında.
Çoğuna lüzüm yok bir fincan kahve olsun, Bir yudumu senin diğer yudumu benim olsun, Daha uzun yıllar bugünümüz gibi olsun, İyiki sen varsın, Doğum günün kutlu olsun.
Yazan : SEVGİLİ EŞİN.
Can İstanbullu
21 Eylül 2011 Çarşamba
HEP Bİ BAHANE, HEP Bİ BAHANE
Yazan Can İSTANBULLU
Hastalığa teşhisi koyamayan doktor strese, Tembel memur çok iş buyuruyor diyen amire, Golü kaçıran forvet bastığı çime, Namazı şaşıran imam cematte abdestsiz gezene, Zayıf alan öğrenci notu kıt öğretmenine, Aylak aylak işsiz gezen (haşa) kadere, Politikacılar zaman yok ki bir dahaki seçime, Bahşisi kapamayan garson müşterinin cimriliğine, Yürümesini bilmeyen çarptığı tenekeye,
24 Ağustos 2011 Çarşamba
BİR DAHA KONSERVE KUTUSUNA TEKME ATMAK MI ?TÖVBE
Yazan Can İSTANBULLU
Sabaha doğru bir alt sokağımızda yavaş adımlarla eve doğru ilerleme gayretinde olan ben deniz. Zihnimi gün içerisinde yapılan işler meşgul etmekle birlikte gözümün önüne gelen yerdeki konserve kutusuna refleks icabı vurulan bir tekme. Bir anda gecenin sessizliğini bozan inanılmaz bir ses. Anında balkonda beliren birkaç kişi.
9 Ağustos 2011 Salı
GÜNEŞ BU AKŞAM DA DENİZE DÜŞTÜ
Bulunduğum gemi de diğer Gemiler gibi menziline ulaşma gayretinde
Güneş İlahi emirle yine her gün olduğu gibi bu günde batmak üzre
Deniz şu an biraz daha hüzünlü olsa gerek sakin, durgun belkide kederle
Ben yine uzun bir günün ardından, gezerken mazimdeki düşlerimle
Kader bizi buluşturmuş bu karede, yaradanım tüm sevenleri buluştursun sevdikleriyle.
Yazan Can İstanbullu
29 Temmuz 2011 Cuma
KAYNANA GELİN- MEVZU DERİN BÖLÜM 1
Yazı 2010 tarihli yazımdır
Yazan Can İSTANBULLU
Kaynana kendi kendine söylenir. Oh Ayşa, Ah Ayşa inşallah yanarsın ateşte. Hani dedin ya; bülbülde yoktur dili, bu köyün en güzeli, para hiçtir yanında o bir inci, işte güçte birinci, Ah Ayşa, vah Ayşa netcez şimdi.
Kaynana söylenir durur, siniri geçmez tabiiki. Geline de söylenmek lazımdır.
22 Mayıs 2011 Pazar
KARADENİZİN HIRÇIN UŞAKLARINA YAKIŞIR ŞAMPİYONLUK(TEKRAR YAZI)
Fenerbahçeliyim, Karabükspor aşığıyım, ancak her zaman bir Trabzonspor sempatizanıyım. Çünkü enteresan bir bölgenin çok farklı bir yöre takımı Trabzonspor. İnsanları samimi, heyacanlı hatta hiperaktif derecede enerjiye sahip. Tuttukları takımları ile beraber yatıyorlar, beraber kalkıyorlar. Sevinçleri ve üzüntüleri fazlasıyla içten. Hatta bazen futbol herşey oluyor Trabzonda.
4 Nisan 2011 Pazartesi
MEVSİM SAFRANBOLUYU GEZMEK ZAMANI
Çoğumuzun bildiği üzere Safranbolu tarihi ev, cami, medrese, kilise, konak, taş kaldırımlar ve daha nice zenginliklere sahip, atalarımızın mirası olan bir müze kentimizdir.
Bu müze kent, bu topraklarda yaşayan insanların ahlaki, sosyal ve hoşgörülü bir yaşam sürmelerinin neticesinde bizlere kadar ulaşmayı başarmıştır. Şu an teknolojinin gelişimi sayesinde belki siz evlerizden Safranboluyu ziyaret edip, bilgi sahipi olacaksınızdır. Ancak biz deriz ki, siz bu görsellikle yetinmeyiniz ve bir hafta sonunuzu ayırarak Safranbolu Zaman Tüneline geliniz.
İnanıyoruz ki bu Zaman Tüneli size inanılmaz doyumlara ulaştıracaktır.
16 Şubat 2011 Çarşamba
KAR TANESİ VE DAMLA, DÜŞTÜKLERİ YAPRAKLA DOSTTUR AYNI ZAMANDA
10 Ocak 2011 Pazartesi
FENERBAHÇELİ DİLİNDEN KARDEŞÇE YARIŞALIM
FENERBAHÇE
Sarı, lacivert renkler bir başka anlatır bizi
Kanarya’yız şaşırız bülbüller kıskanır sanki
Kolay değil yüz yıllık bir başka tarih denizi
Aydınlatıyor dünyayı İstanbul’umuzun Feneri
23 Aralık 2010 Perşembe
AFACAN TARIK’IN ÖĞRENCİ GÜNLÜĞÜ
Bu sabah biraz geç kaldım derse, annem uyandıramamış ne ettiyse. Mırın kırın etti Coğrafyacı Hayri, söyledi bak bu son olsun karışmam gayrı. Aman hocam, mevsimsel bahara düzelirim, yoksa küresel ısınmadan mı söyleyin bilelim, siz yinede bir kez daha beni idare ediverin. Hayri dedi tamam geç yerine, eyvallah hocam büyüksünüz yine.
12 Aralık 2010 Pazar
KARADENİZİN HIRÇIN UŞAKLARINA YAKIŞIR ŞAMPİYONLUK.
Fenerbahçeliyim, Karabükspor aşığıyım, ancak her zaman bir Trabzonspor sempatizanıyım. Çünkü enteresan bir bölgenin çok farklı bir yöre takımı Trabzonspor. İnsanları samimi, heyacanlı hatta hiperaktif derecede enerjiye sahip. Tuttukları takımları ile beraber yatıyorlar, beraber kalkıyorlar. Sevinçleri ve üzüntüleri fazlasıyla içten. Hatta bazen futbol herşey oluyor Trabzonda.
1 Aralık 2010 Çarşamba
DOLMUŞCU KARDEŞLERİMİZ KIZMASINLAR!!
Mümkün olduğunca yolcu alabilirler, rızık peşindeler YA
Sarı, kırmızı ışık farketmez, kontrollü geçerler YA
Sigara içebilirler onlara serbestir, camları açık YA
Hızlı giderler, radar umurlarında değildir, aceleleri var YA
Kafalarına göre dururlar, beklerler, yol onların YA
Genelde Arebesk müzik dinlerler, dertlidirler YA
Dolmuşun her tarafı yazılarla doludur, şairdirler YA
Dit ,dit dit ,diiittt, ahenkte korna çalarlar, müzisyendirler YA
Diğer sürücülere bağırıp ,çağırırlar, hep onlar haklıdır YA
Aynı anda ceple konuşup, para üstü verebilirler, hünerlidirler YA
Yavaş oğlum öldürecen bizi diyene, aman abla varsa Kaderde YA
Polisi gördüklerinde kibar olurlar bizahmet çöküverelim YA
Ceza yiyeceklerini anlayınca valla, billa, yapma abi YA
Çok abartıksa Dolmuşçu kardeşler lütfen kızmayın YA..
Yazan Can İstanbullu
23 Kasım 2010 Salı
ÖKÜZÜN ÖNDE GİDENİNİ MERAK EDİYORMUSUNUZ? BİZ BULDUK
Son yıllarda hayvancılıkta gerileme, hayvan sayısında azalma olsa da buna zıt olarak etrafımızda öküzlerde artma tespit ettik. Bu kadar çeşit öküzlerin arasında tabiki en iyilerini seçmek bizim boynumuzun borcu oldu.
Çok ince eleyip sık dokuyarak seçtiğimiz ve hiç bir torpilin olmadığı şaibesiz bir ön elemenin sonucunda performanslarına güvendiğimiz The Best Of Öküz adaylarımızı açıklıyoruz.
Çok ince eleyip sık dokuyarak seçtiğimiz ve hiç bir torpilin olmadığı şaibesiz bir ön elemenin sonucunda performanslarına güvendiğimiz The Best Of Öküz adaylarımızı açıklıyoruz.
19 Kasım 2010 Cuma
KAYNANA-GELİN MEVZU DERİN BÖLÜM-2
''Kaynana Gelin Mevzu Derin''isimli yazımın ilk bölümünü birkaç cümleyle özetlemek istiyorum.
Şirin bir köyde aynı evde yaşayan gelin ve kaynana birbirine düşman olur, gelin kaynana'nın burnundan getirir. Ancak belli bir süre sonra kaynana vefat eder. İlk zamanlar çok üzülmeyen gelin, yavaş yavaş pişman olmaya başlar. Daha sonra oğluna kız istemeye gider ve o an kaynana olacağını düşünerek rahmetli kaynanasını hatırlar ve de kahrolur.
BÖLÜM-2
Gün geldi ve bizim gelin oğlunu evlendirdi. Artık bizim gelin oldu yeni kaynana. Yeni kaynana kocası vefat ettiği için oğlu ve gelini ile beraber kalmak durumunda idi. Yeni gelinse gerçekten bayağı saftı.
Ancak gel zaman git zaman kolu komşunun çenesi durmuyor yavaş yavaş huzur bozuluyordu. Gelinin arkadaşları devamlı geline, belli bir süre geçtikten sonra kayna'nan gerçek yüzünü gösterir, kocan da karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmez diye söyleniyorlardı
Artık bizim iyi gelin, iyiden iyiye kafası karışmış olup, alsında sevdiği kaynana'sını sözde ailesinin mutluluğu için göndermesi gerektiğine inanır. Sabah akşam düşünür ve komşusundan akıl alır.
Şirin bir köyde aynı evde yaşayan gelin ve kaynana birbirine düşman olur, gelin kaynana'nın burnundan getirir. Ancak belli bir süre sonra kaynana vefat eder. İlk zamanlar çok üzülmeyen gelin, yavaş yavaş pişman olmaya başlar. Daha sonra oğluna kız istemeye gider ve o an kaynana olacağını düşünerek rahmetli kaynanasını hatırlar ve de kahrolur.
BÖLÜM-2
Gün geldi ve bizim gelin oğlunu evlendirdi. Artık bizim gelin oldu yeni kaynana. Yeni kaynana kocası vefat ettiği için oğlu ve gelini ile beraber kalmak durumunda idi. Yeni gelinse gerçekten bayağı saftı.
Ancak gel zaman git zaman kolu komşunun çenesi durmuyor yavaş yavaş huzur bozuluyordu. Gelinin arkadaşları devamlı geline, belli bir süre geçtikten sonra kayna'nan gerçek yüzünü gösterir, kocan da karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmez diye söyleniyorlardı
Artık bizim iyi gelin, iyiden iyiye kafası karışmış olup, alsında sevdiği kaynana'sını sözde ailesinin mutluluğu için göndermesi gerektiğine inanır. Sabah akşam düşünür ve komşusundan akıl alır.
5 Kasım 2010 Cuma
DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN VUR BELİNE KAZMAYI
İki arkadaş içti çayı, çay şekersiz çıkmadı tadı, tadı kalmadı ortamın, ortam olmuş fırıldak dünya, fırıldak dünyanın çivisi çıkmış, çiviye basma olursun hasta, hasta adam içer çorba, çorbacıya vermezsen para, para için tekme yersin kıçına, tekmenin acısı hınçlandırır insanı, hınç almak istersin dışarda, dışarda patlarsın satıcıya, satıcıda tabiyki sana, sana bana derken çıkmış hadise, hadise çıkmış sahneye, ne alaka, dedik kel alaka, ya bu kellerde başka başka, hele göbeklileri daha revaşta, göbek olmuş bir duba, bizim Ali çarpmış dubaya, Ali ne yapsın karısının elinde
4 Kasım 2010 Perşembe
BU ÇAĞA UYGUN KISA BİR DUA EDELİM
Zart zurt korna çalanlardan, Ambulansla yarışanlardan, Ulu orta burun karıştıranlardan, Üstüne pislik bulaşanlardan, Uyuz gibi kaşınanlardan, Bir tuhaf kokuşanlardan, Habire konuşanlardan, Kaşı gözü bir oynayanlardan, Sözünde durmayıp kıvıranlardan, Fırsatçı kaypak uyanıklardan, Mevki için yalanandan, Kene gibi yapışandan, Menfaat için sırnaşandan, Edepsiz sarışınlardan, Laf atıp sataşanlardan
Koru Yarabbi
Koru Yarabbi
2 Kasım 2010 Salı
KAYNANA-GELİN MEVZU DERİN
Küçük bir kasabaya bağlı şirin bir köyde yaşayan ve aynı evde kalan gelin ve kaynana öyle düşman olmuşlar ki birbirlerine, genelde o zamanlar hayır işleri birilerinin aracılığı ile olurmuş. Bu köydede meraklı Ayşe kadın, gelinle kaynanayı o tanıştırmış bir müddet önce.
Kaynana kendi kendine söylenir. Oh Ayşa, Ah Ayşa inşallah yanarsın ateşte. Hani dedin ya; bülbülde yoktur dili, bu köyün en güzeli, para hiçtir yanında o bir inci, işte güçte birinci, Ah Ayşa, vah Ayşa netcez şimdi.
Kaynana söylenir durur, siniri geçmez tabiiki. Geline de söylenmek lazımdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)